Karabuğday Çiğ Yenir mi? Gerçekler, Hikâyeler ve Biraz da Merak Bir gün mutfakta yeni tarifler denerken elimde bir avuç karabuğday buldum. “Acaba çiğ yenir mi?” diye düşünürken, aklıma hepimizin hayatında en az bir kere yaptığı benzer bir sorgu geldi: “Bu besini illa pişirmek mi gerekiyor, yoksa doğanın bize sunduğu haliyle de tüketebilir miyiz?” İşte bu yazı tam da bu meraktan doğdu. Gelin birlikte, verilerle, deneyimlerle ve küçük hikâyelerle karabuğdayın çiğ hâlinin perde arkasını keşfedelim. Karabuğday Nedir, Ne Değildir? Öncelikle karabuğdayın bir tahıl olmadığını hatırlayarak başlayalım. O, Polygonaceae ailesine ait bir tohumdur ve glütensiz oluşu sayesinde yıllardır sağlıklı beslenme dünyasının gözdesi…
Yorum BırakYazar: admin
Eğitim Denince Akla Ne Gelir? Bir Sınıfın Sessiz Kahramanlarının Hikâyesi Her hikâye bir tohumla başlar. Ve o tohumun nasıl bir ağaca dönüşeceğini belirleyen en önemli şeylerden biri, aldığı eğitimdir. Ama eğitim sadece kitaplardan ibaret midir? Yoksa insanın kalbine dokunan, hayatını yönlendiren, dünyaya bakışını değiştiren daha derin bir anlamı mı vardır? Sana bugün bunu anlatmak istiyorum; bir sınıfta, bir okulda, aslında hepimizin içinde geçen bir hikâyeyle… Bir Sabahın Sessizliğinde: Ali ve Elif’in Hikâyesi Sabahın erken saatleriydi. Güneş henüz okulun pencerelerinden içeri süzülmemişti. Ali, elinde plan defteriyle öğretmenler odasında oturuyor, öğrencileri için hazırladığı yeni eğitim modelinin son detaylarını gözden geçiriyordu. Onun için…
6 YorumHisseli Tapu Oluyor Mu? Antropolojik Bir Bakış Antropoloji, kültürlerin ve toplulukların çeşitli yapılarının, değerlerinin ve normlarının nasıl şekillendiğini anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. İnsanlar, tarih boyunca sadece ekonomik ve sosyal yapılar değil, aynı zamanda mülkiyet, aidiyet ve kimlik gibi kavramları da şekillendirmiştir. Bu bağlamda, günümüzde tartışılan “hisseli tapu” kavramı, kültürlerin ve toplumların sahiplik anlayışının nasıl evrildiğini gösteren ilginç bir örnek teşkil eder. Bir antropolog olarak, farklı kültürlerde mülkiyetin ne anlama geldiğini merak ederken, aynı zamanda mülkiyetin ve tapu kavramının nasıl ritüeller, semboller ve topluluk yapılarıyla iç içe geçtiğini keşfetmek de oldukça önemli bir sorudur. Hisseli tapu olma meselesi, sadece hukuki…
8 YorumHidrotermal Yataklar Nedir? Toplumsal Bir Analiz Toplumsal yapılar, bireylerin davranışlarını, inançlarını ve değerlerini şekillendiren dinamik bir yapıdır. Bu yapıları anlamaya çalışırken, bazen sıradan gibi görünen nesnelerin ve uygulamaların, toplumsal normlar, kültürel pratikler ve cinsiyet rolleriyle nasıl etkileşime girdiğini görmek son derece ilginçtir. Hidrotermal yataklar, bu etkileşimi gözlemlemek için ilginç bir örnek oluşturuyor. Yataklar, genellikle sadece uyku ve dinlenme ile ilişkilendirilirken, hidrotermal yataklar hem bedensel hem de zihinsel iyileşme anlamında daha derin bir toplumsal işlevi barındırır. Bu yazıda, hidrotermal yatakların toplumsal bağlamda nasıl bir yer tuttuğunu, cinsiyet rolleri ve toplumsal normlar çerçevesinde tartışarak, daha geniş bir anlayış geliştirmeyi amaçlıyoruz. Hidrotermal Yataklar:…
Yorum BırakBedii Vasfı Ne Demek? Sanatın Estetik Değeri Üzerine Bir İnceleme Sanatın her dönemde insanlık üzerinde güçlü bir etkisi olmuştur. İnsanlar, duygusal ve zihinsel dünyalarını sanatla ifade etmeyi her zaman arzulamışlardır. Ancak sanatın farklı yönlerini ve çeşitli sanat eserlerinin hangi ölçütlere göre değerlendirilmesi gerektiğini tartışmak, tarih boyunca filozoflar, sanatçılar ve akademisyenler için önemli bir mesele olmuştur. Bu bağlamda karşımıza çıkan kavramlardan biri de “bedii vasıf”tır. Bedii vasfı, kelime anlamı olarak estetik değer ya da güzellik ölçütleriyle ilgilidir. Ancak bu kavramın sanatla ilişkisinin çok daha derin ve geniş olduğunu söylemek mümkündür. Bu yazıda, bedii vasfı kavramının tarihsel arka planını inceleyecek, günümüzdeki akademik…
8 YorumKah Kah Gülmek Ne Demek? Psikolojik Açıdan Derin Bir Bakış Bir psikolog olarak, bazen bir insanın sadece gülüşüne bakarak onun duygusal dünyasına dair ipuçları yakalamaya çalışırım. Kah kah gülmek — yani o kontrolsüz, yüksek sesli, içten gelen kahkahalar — çoğu zaman yüzeyde sadece eğlenceli bir an gibi görünür. Ama zihinsel ve duygusal süreçlerin derinliklerine indiğimizde, bu davranışın çok daha fazlasını ifade ettiğini görürüz. Gülmek, beynin, duyguların ve sosyal bağların kesişim noktasında duran bir fenomendir. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Zihinsel Bir Rahatlama Mekanizması Kah kah gülmek yalnızca bir dışa vurum değildir; aynı zamanda zihinsel bir boşalma sürecidir. Bilişsel psikolojiye göre gülmek, beynin…
8 YorumSosyal Güvenlik Kurumu Nereye Bağlı? Devletin Kalbinde Bir Kurumun Yolculuğu Hepimiz hayatımızın bir noktasında Sosyal Güvenlik Kurumu’yla (SGK) yollarımızı kesiştiriyoruz. Kimi zaman işe ilk girdiğimizde bir sigorta numarasıyla, kimi zaman emeklilik hayalleri kurarken, kimi zaman da bir hastane kuyruğunda kimlik uzatırken… Ama çoğumuzun merak etmediği bir detay var: Bu dev kurum aslında kime bağlı, hangi yapının içinde çalışıyor ve kararlarını kim veriyor? Gelin, bu sorunun yanıtını sadece kanun maddeleriyle değil, biraz tarih, biraz veri ve biraz da gerçek hayattan hikâyelerle birlikte arayalım. — Sosyal Güvenlik Kurumu: Devletin Sosyal Omurgası Sosyal Güvenlik Kurumu, kısaca SGK, Türkiye’de sosyal güvenlik sistemini düzenleyen, yürüten…
Yorum BırakGüz Döneminde Bahar Dönemi Dersi Alınır mı? – Bir Psikoloğun Zihninden Akademik Cesaretin Analizi Bir psikolog olarak öğrencilerin davranışlarını gözlemlerken en çok dikkatimi çeken şeylerden biri, risk alma ve konfor alanından çıkma eğilimidir. “Güz döneminde bahar dönemi dersi alınır mı?” sorusu, yüzeyde sadece bir akademik planlama meselesi gibi görünür. Ancak derinlemesine bakıldığında, bu soru bir öğrencinin bilişsel esnekliğini, duygusal dayanıklılığını ve sosyal uyum becerilerini test eden güçlü bir psikolojik karardır. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Zihinsel Esneklik ve Planlama Yetisi Bilişsel psikoloji açısından bu durum, öğrencinin zaman yönetimi ve gelecek odaklı düşünme becerilerini yansıtır. Güz döneminde bahar dönemi dersine kaydolmak, bireyin “şu…
Yorum BırakGüve Neden Çıkar? Antropolojik Bir Bakışla Kültürel Semboller, Ritüeller ve Kimlikler Üzerine Bir Antropoloğun Merakıyla Başlayan Yolculuk Dünyanın dört bir yanında, farklı kültürlerin gündelik yaşamında gizlenen küçük semboller vardır. Kimileri bir kuşun ötüşünde, kimileri bir gölge oyununda, kimileri ise küçücük bir güvenin kanat çırpışında anlam arar. Bir antropolog için bu sorular yalnızca biyolojik değil, kültürel, toplumsal ve hatta ruhsal bir araştırmanın kapısını aralar: “Güve neden çıkar?” Bu soru, doğanın sessiz bir parçası gibi görünse de, aslında insanın dünyayı anlama ve anlam yükleme biçimlerinin bir yansımasıdır. Güve: Sembolün Sessiz Kanatları Antropolojik açıdan bakıldığında güve, birçok kültürde dönüşüm, ölüm ve yeniden doğuş…
8 Yorum“Kaptan-ı Derya ne zaman Divan üyesi oldu?” sorusu tek bir tarihle yanıtlanamaz; mesele bir “dönüm anı”ndan çok, 16. yüzyılın sonunda kurumsallaşan bir güç mimarisidir. ([Vikipedi][1]) Kaptan-ı Derya ne zaman Divan üyesi oldu? Yanıt: Bir gün değil, bir dönemde Sert bir iddiayla başlayayım: Okullarda ezberletilen “şu tarihte Divan üyesi oldu” cümleleri, Osmanlı’nın deniz gücünü merkeze eklemleyen karmaşık süreci basitleştiriyor. Kaptan-ı Derya’nın Divan-ı Hümayun’a katılımı tek atımlık bir ferman değil; 16. yüzyılın sonunda vezir rütbesiyle Divan’a oturma uygulamasının teamül hâline gelmesiyle oluşan bir gerçekliktir. Bu dönüşüm, donanmanın siyasetin kalbine taşınması anlamına da gelir. “Kesin tarih” arayanlar hayal kırıklığına uğrayabilir, ama tarih çoğu…
Yorum Bırak