Ziraat Bankası Tarımsal Kredi Ne Kadar? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış
İstanbul’da yaşamaya başladığım günden beri her gün sokağa çıktığımda gördüğüm şeyler, toplumsal adalet, çeşitlilik ve cinsiyet eşitliği gibi konuları düşünmemi sağladı. Kimi zaman metrobüste karşımda oturan kadının evdeki tüm sorumlulukları nasıl tek başına taşıdığını, kimi zaman da sokakta bir çiftin birbirine nasıl farkla davrandığını gözlemledim. Çalıştığım sivil toplum kuruluşunda da, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adalet gibi meselelerle sürekli karşılaşıyorum. Bu yazıda, Ziraat Bankası tarımsal kredi ne kadar? sorusunu farklı toplumsal grupların bakış açısından ele alacağım ve bu kredi uygulamalarının nasıl daha adil ve erişilebilir olabileceğini sorgulayacağım.
Ziraat Bankası Tarımsal Kredisi: Kim İçin Ne Kadar?
Ziraat Bankası’nın tarımsal kredi seçenekleri, özellikle kırsalda yaşayan çiftçiler için önemli bir finansal araç. Tarımsal krediler, çiftçilerin ekipman alımından, ürün yetiştirmeye kadar pek çok alanda destek sağlayabiliyor. Ancak bu kredilere ulaşımın her zaman eşit olmadığını gözlemlemek de kaçınılmaz. Özellikle kadın çiftçiler ve kırsal alanda yaşayan diğer dezavantajlı gruplar, bu kredilere ulaşmada ciddi engellerle karşılaşabiliyorlar. Bu durum, sadece ekonomik bir eşitsizlik değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de bir yansıması.
Kadın Çiftçiler: Zorluklar ve Fırsatlar
Kadın çiftçiler, genellikle tarımsal kredilere erişimde ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Ziraat Bankası’ndan tarımsal kredi almak, büyük ölçüde kredi sahibinin güvenilirliği, geçmişi ve sosyal gücü ile ilgili. Bu, bir çiftçi kadının başvurusu söz konusu olduğunda, karşılaştığı bir dizi engel oluşturabiliyor. Kimi kadın çiftçiler, aile içindeki erkeklerin hâkimiyetinde kararlar alıyor ve bu da onların finansal bağımsızlıklarını kısıtlıyor. Bu durum, sadece ekonomik olarak değil, toplumsal yapının dayattığı normlar ve cinsiyet rolleriyle de ilgili.
Kırsalda kadınların kredi alabilme şansı, daha çok erkeklerin karar verdiği bir aile yapısına dayanıyor. Kadınlar, çoğu zaman tarımsal kredi başvurusu yapacak kadar bağımsız değiller. Mesela, geçen gün bir arkadaşım bana, köyünde bir kadın çiftçiyi tanıdığını ve Ziraat Bankası’ndan kredi almak için başvurduğunu ancak eşinin “Bunu ben yapmam lazım” diye müdahale ettiğini anlatmıştı. Durum, tarımsal kredilerin sadece para ile ilgili değil, aynı zamanda sosyal cinsiyetle, hatta aile içindeki hiyerarşilerle de ilgili olduğunu gösteriyor.
Tarımsal Kredilerdeki Çeşitlilik ve Erişim Sorunları
Tarımsal krediye erişim konusu sadece kadınlar için değil, aynı zamanda etnik köken ve yaş gibi farklı sosyal faktörler üzerinden de şekilleniyor. Kırsaldaki göçmen çiftçiler, köylerine yerleşip burada çiftçilik yapmaya başlasalar da, Ziraat Bankası gibi kurumlar, onların başvurularını genellikle daha fazla bürokratik engelle karşılaştırabiliyor. Bu, finansal ve sosyal eşitsizliğin daha da derinleşmesine yol açıyor.
Bir gün metrobüste genç bir çiftçiyle sohbet etme fırsatım oldu. Kendisi, köyde çiftçilik yapan bir göçmendi ve Ziraat Bankası’ndan kredi almak istemişti. Ancak başvurusu, bankada ki yetkililer tarafından, “Güvenilir değil” gerekçesiyle reddedilmişti. Oysaki köyünde yüzlerce dönüm arazi işleten bu kişinin ekonomik durumu oldukça iyiydi. Ama sosyal kimliği, ona o krediyi almayı zorlaştırmıştı. Çiftçilerin sosyal kimlikleri, özellikle kredi başvurularında ne kadar etkili bir rol oynayabiliyor, bunu görmüş oldum.
Genç Çiftçiler: Finansal Bağımsızlık ve Sosyal Adalet
Bir başka örnek de, genç çiftçilerin karşılaştığı engellerle ilgili. Gençler, özellikle büyük şehirlerde eğitim aldıklarında ve şehir hayatına alıştıklarında, kırsalda çiftçilik yapma arzusuyla geri dönmek istiyorlar. Ancak karşılarına çıkan engeller, sadece kredi almakla sınırlı kalmıyor. Genç çiftçiler için tarımsal kredi süreçlerinin uzun ve karmaşık olması, onları bu yoldan vazgeçirebiliyor. Bu durum, sosyal adaletin bir sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Gençlerin kırsal alanda başarılı olabilmesi için fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
Geçen yaz, bir genç çiftçi arkadaşım, “Ziraat Bankası’nın tarımsal kredilerine başvurdum, ama geri dönüş çok uzun sürdü. Şehirde işlerimi kurmak istiyorum ama bu kadar uzun bekleyemem.” diyordu. Gençler için tarımsal kredilerin ulaşılabilir olması, sadece ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda kırsaldan şehre olan göçün önlenmesi ve gençlerin kendi topraklarında kalabilmesi için de kritik.
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Sosyal Adalet
Sonuçta, Ziraat Bankası’nın tarımsal kredi politikası, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından ciddi bir inceleme gerektiriyor. Tarımsal kredilere erişim, sadece finansal bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal yapılarla da doğrudan bağlantılı. Kadınlar, göçmenler, gençler gibi farklı grupların krediye erişimindeki engeller, toplumsal adaletin önünde büyük bir engel oluşturuyor.
Sosyal adaletin sağlanması için, tarımsal kredi politikalarının daha kapsayıcı, adil ve erişilebilir olması gerekiyor. Kadınların, gençlerin, göçmenlerin ve tüm dezavantajlı grupların tarımsal kredilerden eşit şekilde faydalanabilmesi için, finansal kuruluşların toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitlilik ilkesine uygun şekilde hareket etmeleri hayati önem taşıyor.
—